Martin Eden, Jack London'ın başyapıtı
sayabileceğimiz ve büyük oranda otobiyografik izler taşıyan unutulmaz
romanlarından biridir. Keskin sınıfsal bilinci, güçlü kalemi ve devrimci
sanatıyla Jack London, burjuva gerçekliği karşısında sınıf atlamak isteyen genç
bir yazarın düştüğü trajik durumu ustalıkla ve tüm çıplaklığıyla resmeder
Martin Eden'de. Büyük çabalarla ulaşılan hedefin, yani burjuva yaşamının,
anlamsızlığı, sahteliği ve hiçliği karşısında, Martin Eden, kendisini beyaz bir
heykel gibi batacağı dipsiz derinliklere bırakır. Büyük anlatıcılar kuşağının
son üyelerinden biridir Jack London, 1916 yılında öldüğünde, zamanının ve tüm
zamanların en büyük yazarları arasında çoktan yerini almıştı.