Google Adsense

Dost Can Deniz | Cesur Sorular

Kendini her geçen gün tanımaya ve keşfetmeye, bu sayede seçtiği her alanda ustalık yolculuğunda ilerlemeye ve bunu gerçekleştirmek isteyen başkalarına da destek olmaya adamış Dost Can Deniz’in “Cesur Sorular: Yaşamınızı Kutlamaya Çevirecek 101 Soru” kitabını bitirdim. Herşeyden önce bu kitabı benim için çok değerli olan birinin kütüphanesinde görüp isteyerek okumaya başladığımı belirtmeliyim, yani kitap bana gelmeden önce çok iyi seçilmişti. Bu kitabı okurken içindeki 101 sorunun önemli bir kısmını cevapladım ya da cevaplamak için düşündüm. Okurken hoşuma giden, beni etkileyen bölümleri ise birinci tekil şahıstan, yani kendi ağzımdan yazdım. 

Yaşamınızın odağına her ne koyarsanız koyun, yaşamın asıl anlamının bu her neyse onun ustası olabilmek için devamlı ilerlemek olduğuna inanan Dost Deniz’den bana bakın neler kaldı.

Sahip olduğum tek yaşam şimdi burada, olduğum yerde yaşanıyor. Yaşamım ben onu değiştirince değişecek! Değişim ve başarı için tutku ve arzuya sahip olursam gerisini tamamlayıp yola çıkmam çok daha kolay olur. Kitap okuyarak, seminere giderek, mentörle veya koçla zevkli ve aydınlatıcı sohbetler yaparak, eylem planları yazarak değişemem. Ancak öğrendiklerimi uygulamak için eyleme geçersem değişirim. Değişimim için ne bir finiş çizgisi ne de bir teslim tarihi var. Her gün gelişimim için atacağım adımlardan mutlu olmayı deneyeceğim. Kim olduğumu yaptığım eylemler belirler, eylemlerimin sonucu değil.

Aradığım daha yüksek yaşam kalitesi maalesef rahat ettiğim bölgenin dışında. Yaşadığım kenti seversem, ona iyi bakmaya, onun içinde gezmeye, o olmaya başlarsam, işte o zaman başka semtleri de olduğunu fark edeceğim. Dışa dönük olmaya çalışmayı bırakıp içedönüklüğümün tadını çıkarmaya başladığımda insanlarla daha fazla beraber olmaktan keyif almaya başladığımı göreceğim. Çünkü tam ve bütün bir insan olmanın tek yolu, olduğum insanı tam olarak olmaktan geçiyor.

Haruki Murakami | Karanlıktan Sonra

Güzel kitaplar okuyup kendim için alıntılar yapmaya devam ettiğim bir süreçteyim. Keyifli, tatil gibi, insanı yenileyen, beyninde kıpırtılar oluşturan bir süreç, öneririm, sevdiğiniz şeyler okuyun, siz de bu ayrıcalığı yaşatın kendinize...

Aşağıdaki 3 alıntı Haruki Murakami'nin Karanlıktan Sonra adlı kitabından. Copy-paste değil, kendim baka baka yazdım...


Jeff Bezos ve Amazon Çağı

Altını çizdiğim satırları dijital ortama taşımak, ileride kitaba geri dönme şansımın yüksek ihtimalle olmayacağı ancak kitaptan alıntılarıma zaman ayırma ihtimalimin daha yüksek olması sebebiyle hoşuma gidiyor. Bu aralar bir şeyler başarmış kişilerin hikayelerini okumaktan da, onlardan kendime ders çıkarmaktan da ayrı bir keyif alıyorum. İşte bu sefer de kendimi Jeff Bezos’un başarı hikayesini imrenerek okurken buldum. Bazı yerlerde bana çok acımasız, duyguları alınmış gibi gelse de aslında nihai amacının müşteriyi memnun etmek olduğu ve müşterinin memnuniyetinin onu ve şirketini hem zirveye çıkardığını hem de rakiplerinden ayrıştırdığını gördüm.

Brad Stone'un amazonun kuruluşu ve hangi aşamalardan geçerek günümüze (2013) kadar gelişini şirkette eski yeni çalışanlar ve rakipleri üzerinden anlattığı, yer yer Jeff'in gelişimi aile hayatı ve düşünce tarzının anlattığı bir kitap “Jeff Bezos ve Amazon Çağı”.


Hayır Demeyi Bilmek

2015 yılının başında aldığım bir geri bildirim sonrası "hayır" demeyi öğrenmek için piyasadaki kitapları araştırıp bu işi derinlemesine öğrenmek istedim. Karşıma Marie Haddou'nun kitabı en iyi alternatif olarak çıktı. Bu kitabu okuduktan sonra aldığım notları volkanyorulmaz.blogspot.com'da yayımladım ve o zamandan bugüne binlerce kişi tarafından okundu. İlgi çektiği için bu blogun ilk içeriği olarak burada da gözden geçirdiğim versiyonunu paylaşmak istedim. Umarım faydanıza olur...

Marie Haddou'nun "Hayır Demeyi Bilmek" adlı kitabını altını çize çize, kendimce dersler alarak dikkatli bir şekilde okudum. Sonra da bir pazar sabahımı bu altını çizdiğim bölümleri bilgisayarıma kaydetmeye ve soft ortama taşımaya ayırdım. Bu faydalı kitaptan sizlerde yararlanın diye kitaptan dikkatimi çeken bölümleri de sizin dikkatinize sunuyorum. Faydasını görmeniz temennisiyle...



Hayır Demeyi Bilmek (Sağlıklı Sosyal İlişkiler İçin Reddetmeyi Öğrenmek) – Marie Haddou
Hayır diyememe, ender olarak yıkıma yol açar ancak, çoğu kez yaşamın tadını da kaçırır. Bu durum, cildi hafifçe tahriş eden bir kum tanesine benzer. Bu durum motordaki hafif bir gürültüye benzer. Gürültü otomobilin çalışmasını engellemez, ama yol boyunca aklınızı kurcalayıp durur.

Tıpkı vadiyi aşan bir ırmak gibi, insan da, bazısı bilinen bazıları da keşfedilmeyi bekleyen pek çok ırmak ve akarsudan oluşur. Albert Jacquard, bu konuda “Her bireyde, her zaman ve mutlaka bir seçme ve başka bir şey yaratma potansiyeli vardır.” demektedir.